Beslenmenin 10 altın kuralı
Beslenme yanlışlarınızın şişmanlık, hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, diyabet, kanser gibi 21. yüzyıl hastalıklarına yakalanma olasılığınızı artırdığını gösteren kanıtlar çoğalıyor.
Sorun sadece çok yemekte veya aşırı miktarda gıda tüketmekteYANLIŞ beslenmemizin pek çok nedeni var. Bunlardan ilki yaşam temposunun müthiş hızlanması, bu hız ve telaş içinde beslenmenin ıskalanmasıdır.
değildir. Yanlış besin seçimleri yapmak da önemlidir.
Hızlanmış hayat, fast-food gıdaların tüketimini körüklüyor. Aşırı kalori yüklü, vitamin, mineral, flavonoid, antioksidan ve posa fakiri fast-food besinler ve atıştırmalar sağlığımızın canına okuyor.
REKLAMA KANMAYIN
Yoğun bir reklam bombardımanı tüketiciyi yanlış besin seçimlerine yönlendirmede daha etkili hale geliyor.
Reklamlarla tüketimi artan yiyecekler elma, üzüm marul, lahana, fasulye veyaBu tür besinlerin renkli, parlak ve etkileyici ambalajlarda sunulması ve oldukça çekici hale getirilmesi de önemli bir etken. Özellikle atıştırmalık olarak pazarlanan gofret, çikolata , bisküvi, şekerleme ve cipslerin isimleri de paketleri de müthiş etkileyicidir.
bakla değil!.. Doymuş ve trans yağlarla yüklü, şeker ve tuz deposu, kalori
zengini, sağlığa yarardan çok zarar getiren hazır-paketlenmiş besinlerin
tüketimi, reklamların etkisiyle daha da artıyor.
LEZZET TUZAĞI
Yanlış besinlere yönelmenin arkasında başka faktörler de var. Bunlara lezzet unsurunu da eklemek gerekiyor. Hazır gıda üreticileri, ürünlerinde sağlıktan çok lezzet faktörüne önem veriyor. Bu ürünlerde bol bol kullanılan "yağ, şeker ve tuz" üçlüsünün oluşturduğu lezzet üçgeninin içine bir kez girdiniz mi çıkmanız oldukça güçtür. Bu besinler, yağları, tuzları ya da ihtiva ettikleri şeker miktarları yükseldikçe daha kolay satılıyor.
Zararlı değilseler bile sağlığa yararlı olmadıkları kesin olan bu türBu ürünler doğal olanlara oranla çok daha kolay bulunabiliyor ve çok daha ucuzlar. Bir simitten bile ucuza alabileceğiniz gofretler, bisküvi ve cipsler her an her yerde kolayca bulabiliyorsunuz. Üstelik bunları okul, işyeri veya köşe başlarındaki paramatik kurgulu makinalardan kolayca temin etmeniz mümkün.
besinlerin tüketimini arttıran daha pek çok etken var:
BESLENME EĞİTİMİ
Eğitim noksanlığı da önemli bir etken. Okullarımızda beslenme dersi yok. Öğrencilerimize beslenmeyle ilgili herhangi bir eğitim verilmiyor. Tıp fakültelerinde bile "beslenme-sağlık ilişkisi" yeteri kadar öğretilmiyor. Kısacası ilkokuldan üniversite sonuna kadar eğitim müfredatımız beslenme konusunu "es" geçiyor. Beslenme bilgisi ve bilinci fakiri çocuklarımız ve gençlerimiz, anne baba, nine ve dedelerimiz beslenmeyi sadece karın doyurmaktan ibaret bir süreç zannediyor.
SAĞLIK İÇİN BESİN
Lezzet odaklı beslenme eğilimi besinleri birer tatmin ya da keyif aracı haline getiriyor. Sebze ve meyvelerin, tahılların, bakliyat grubunun önemini yeteri kadar bilenimiz pek az. Besinleri sadece karın doyurmak, enerji ihtiyacımızı karşılamak ve keyif almak-lezzet tatmak için tüketiyoruz. Onların gelişmemizi, büyümemizi, kırılıp dökülen yanlarımızı tamir etmemizi sağladıklarından da, yeni hücreler, dokular üretmek, sağlığımızı koruyup güçlendirmek için kullandıklarından da (ne yazık ki) habersiziz.
BESLENMENİN ANLAMI
Eğer sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmek istiyorsak işe nasıl beslendiğimiziKilo fazlalığı ve şişmanlıktan, kalp hastalığı, inme şeker ve tansiyondan korunmak, kansere karşı güçlü bir koruma duvarı oluşturmak için buna mecburuz. Doğru besinlere yönelmek, onları yeterli miktarda, dengeli oranlarda ve uygun bir çeşitlilik zenginliği içinde tüketmek çok önemlidir. Sağlıkla ve huzurla yaşlanmak istiyorsak karbonhidrat, protein ve yağları tanımak ve onları uygun miktarlar ve oranlarda nasıl tüketeceğimizi bilmemiz gerekiyor. Doğru protein, karbonhidrat ve yağların neler olduğunu öğrenmemiz ihtiyacımızdan fazla enerji yüklenmememiz, antioksidan vitamin, mineral ve posa zengini gıdalara yönelmemiz bir zorunluluk haline geliyor.
sorgulamakla başlamalıyız.
Beslenmek karın doyurmaktan daha fazla anlamlar taşıyan sihirli bir kelimedir.ÖNEMLİ BESLENME YANLIŞLARI
Sağlığımızı yanlış kötü veya iyi yönde etkileyen en önemli seçim yaşam tarzı
seçimidir. Beslenmeyi ciddiye alın!
- Kolalı, meyveli ve şekerli içecekleri fazla tüketmek
- Hazır tatlı-tuzlu-yağlı atıştırmaları sık yemek
- Doymuş yağların (margarin, tereyağı ve diğer hayvansal yağlar) yoğun olduğu besinlere yönelmek
- Tuz ve şeker yüklü gıdalara ağırlık vermek
- Fast-food ürünlere (burgerler, patates kızartması) öncelik vermek
- Aşırı miktarda besin tüketmek
- Tek yönlü beslenmek
- Öğün atlamak
Hadis-i Şerif Hatırlatması
“Her hastalığın başı; mideyi yemekle doldurup bozmaktır!”
“Perhiz her ilacın en başta gelenidir!”
“Her istediğini yemen de israftan sayılır.”
Yemeklerden bilhassa akşam yemeğini terk etmemek gerektir. Bu hususta Peygamber Efendimizin (s.a.v.) tavsiyeleri şöyledir: “Akşam yemeğini bırakmayın, velev bir avuç kuru ekmek de olsa. Zira onu terk etmek ihtiyarlatıcıdır.” (a.g.e., c.2/470-14)
DİKKAT...
Beslenirken bunları unutmayın
- Ne zaman nerede ve ne yiyeceğinizi şansa bırakmayın. Düzgün bir yeme düzeniniz olsun.
- Yiyeceklerinizin enerji miktarlarını dikkate alın. Aşırı kalori yüklü gıdalardan uzaklaşın.
- Tuzlu, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak kalın.
- Doğal besinleri tercih edin. Hazır gıdaları seçerken etiketlerini (içeriklerini ve son kullanım tarihlerini) dikkatle inceleyin.
- Sofradan doymadan kalkmayı alışkanlık haline getirin.
- Aşırı gıda tüketmeyin. Fazla yemenin 21. yüzyıl hastalıklarını hazırlayan iki temel faktörden biri olduğunu (diğeri hareketsizlik ve tembelliktir) unutmayın.
- Ana ve ara öğünleri atlamayın. Ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalar tüketmeye özen gösterin.
- Diyet tuzaklarına yakalanmayın. Diyette olmaktan, diyet yapıp zayıflamaktan, özel diyetlerle form tutmaktan fayda ummayın. Bugün, bu hafta veya bu ay "diyette olma"nın bir başka gün, hafta veya ayda "diyet yapmamak" anlamına geldiğini hatırlayın.
- Yatağa girerken veya gece uyanınca bir şeyler atıştırmayı bırakın.
- Stresli, endişeli, üzgün veya kızgınsanız yemeğe başlamayın.
Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
0 yorum:
Yorum Gönder